Asırlardır zengin balık çeşitliliği ve bereketi ile bilinen Marmara Denizi’nin müsilaj -halk deyişiyle deniz salyası- ile kaplandığı içler acısı hali, ekosistemdeki çöküşün son 30 yılda geldiği noktayı gözler önüne serdi. Bu vesileyle Ahmet Eken’in, Karekin Deveciyan’ın değerli eseri Balık ve Balıkçılık kitabının kılavuzluğu ile 2019’un Kasım ayında kaleme aldığı arşivlik bir yazıyı sizlerle paylaşıyoruz.
Kaynak: Kayıp Balıklar Atlası “Deveciyan’ın kılavuzluğunda bir zamanlar Marmara”, Ahmet Eken, 1+1 Forum, 19.11.2019
Görsel: 20. yüzyılın başından balık temalı bir İstanbul kartpostalı (Feza Kürkçüoğlu Arşivi)
Balığın bol olması beklenen mevsimdeyiz, ama kasım ayının sonuna yaklaşmamıza rağmen bolluktan bereketten eser yok. Denizleri yağmalarcasına avlanıp, dizginsiz sınırsız kirletip bunun bir sonucunun olmamasını beklemek de abes olurdu elbette. Oysa devrin İstanbul Balıkhanesi müdürü Karekin Deveciyan bir asır önce çıkan Balık ve Balıkçılık kitabında deniz bereketinin eksik olmadığı bir coğrafyadan söz ediyordu. Marmara’nın iki denizi birleştiren benzersiz ekosistemi neredeyse tamamen çökmüş durumda. Karekin Deveciyan’ın kılavuzluğu ve Ahmet Rasim’in yarenliğinde yitirilen doğal deniz yaşamını hatırlıyoruz…
Marmara yakın zamanlara kadar balık çeşitlerinin zenginliğiyle istisnai sulardan. Özellikleri farklı iki denizin arasındaki konumu ve bunları bağlayan boğaz, pek çok balık türüne uygun bir yaşam ortamı oluşturduğu için, İstanbul da bu alanda farklı bir şöhret edinmiş.
O dönemleri anlatan değerli bir kitap var. Karekin Deveciyan tarafından yazılmış, Türkiye’de Balık ve Balıkçılık adlı çalışma ilk kez 1915’te Türkçe, ardından 1925’te Fransızca olarak basılmış. Reşad Ekrem Koçu, İstanbul Ansiklopedisi’nde geniş ölçüde yararlandığı Deveciyan ve kitabı hakkında şöyle diyor:
“‘Balık ve Balıkçılık’ milli kütüphanemizde benzerine ender rastlanan muazzam eserlerdendir ve kendi mevzuunda ise tek eserdir. Bugün İstanbul suları balıkçılığı hakkında bir şey biliyor isek, hepsini İstanbul Balıkhanesi’ne heykeli dikilecek koca adam Karakin Bey Deveciyan’a borçluyuzdur.”
Yazının devamını okumak için tıklayın.
İlginizi çekebilir
- «İstanbul’u Dinliyorum…» Podcast
- Vapurlarıyla İstanbul
- İstanbul’un Eski Fotoğrafları, İBB’nin Zaman Makinesi’nde
- İstanbul’un Dolmuşları
- İstanbul’un Mesireleri
- İstanbul’un Kaybolan Deniz Kültürü
- İstanbul’un Kaybolan Bostanları
0 Yorum bulunuyor “Bir Zamanlar Marmara Denizi ve İstanbul’un Balıkları”